14 Ağustos 2011 Pazar

ÜMMÜ KÜLSÜM, PEYGAMBERİMİZE İLTİCÂ EDİYOR

Hudeybiye Anlaşmasının üzerinden fazla bir zaman geçmemişti ki, Peygamberimizin Mekke`deki azılı düşmanlarından Ukbe bin Ebî Muayt`ın Müslüman olan kızı Ümmü Külsüm, bir yolunu bulup Medine`ye geldi. Resûl-i Ekrem Efendimize iltica edip şöyle dedi:
"Yâ Resûlallah! Ben, dinim için onların yanından kaçıp senin yanına geldim! Beni koru, müşriklere geri çevirme! Beni kâfirlere geri çevirecek olursan, bana işkence yaparlar, dinimden döndürmeye çalışırlar."(İbni Sa`d, Tabakât, 8:231)
Bunun üzerine inen âyet, Peygamber Efendimizin nasıl hareket etmesi gerektiğini tayin etti:
"Ey îmân edenler! Mü`min kadınlar hicret etmiş olarak size geldiğinde onları imtihan edin. Onların îmânını Allah hakkıyla bilir. Eğer mü`min olduklarına kanaat getirirseniz onları kâfirlere geri göndermeyin. Bunlar onlara helâl değildir; onlar da bunlara helâl olmaz. Müşrik kocalarının onlara verdiği mehri iâde edin. Mehirlerini verdiğiniz takdirde o kadınlarla evlenmenizde sizin için bir günah yoktur. Kâfir kadınları da nikâhınız altında tutmayın; onlara verdiğiniz mehri geri isteyin. Kâfirler de size katılan Müslüman hanımlarına verdikleri mehri geri istesinler. Allah`ın hükmü budur; aranızda O hükmeder. Allah herşeyi hakkıyla bilir, herşeyi hikmetle yapar."(Mümtehine Sûresi, 10.)
Bu âyet-i kerime, Hudeybiye Sulhundaki Medine`ye hicret ve ilticâ edecek Müslümanların iâdesi ile ilgili maddenin erkeklere mahsus olduğunu, kadınlara şâmil bulunmadığını ortaya koyuyordu.Bunun üzerine Peygamber Efendimiz, müşriklerin arasından Medine`ye çıkıp gelen erkekleri iâde ettiği halde Müslüman kadınları geri çevirmedi.
Nitekim, Ümmü Külsüm`ü de kardeşleri Velid bin Ukbe ile Umâre bin Ukbe Medine`ye gelerek istedikleri zaman; Resûl-i Ekrem, "Muâhededeki o şartın hükmünü, Allah, kadınlar hakkında bozdu, ortadan kaldırdı" buyurarak Ümmü Külsüm`ü onlara teslim etmedi.
Bu âyetin nazil olmasından sonra Mekke`den Medine`ye hicret eden kadınlar bir nevi imtihana tâbi tutuluyorlardı. Onlar, "Vallahi biz, sadece Allah`a ve Resûlüne ve İslâmiyete olan muhabbet ve bağlılığımızdan dolayı çıkıp geldik. Yoksa ne koca, ne mal, ne başkasına olan kin ve buğzumuz sebebiyle gelmedik" diye yemin ediyorlardı.
Bunun üzerine Medine`de kalmalarına müsaade edilip geri çevrilmiyorlardı. Böyle yeminde bulunanların mehirleri de kocalarına iâde ediliyordu.
İnen âyet-i kerimede Ayrıca mü`minlere "Kâfir olan kadınlarınızı artık nikâhınız altında tutmayın" diye emrediliyordu.
Bunun üzerine Hz. Ömer, o zamana kadar nikâhı altında bulunup Mekke`de oturan müşrik iki hanımını boşadı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder